اَلْجُمَالُ [el-cumâl] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) ve
اَلْجُمَّالُ [el-cummâl] (رُمَّانٌ [rummân] vezninde) Bu dahi vasftır, sâhib-i cemâl adama denir.
اَلْجَمَالُ [el-cemâl] (كَمَالٌ [kemâl] vezninde) Bir adam halk ve hulku güzel olmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَمُلَ الرَّجُلُ جَمَالًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ إِذَا صَارَ جَمِيلًا Miṡbâḩ’ın beyânına göre aslı جَمَالَةٌ [cemâlet] idi, kesret-i istiʹmâlden hâ’yı tahfîf olundu. Ve ʹArablar جَمَالَكَ أَنْ لَا تَفْعَلَ كَذَا derler ki igrâdır, yaʹnî “Şöylece eylemek sana şeyn ve nakîsa îrâs eder olmakla onu işlemeyip cemâl îrâs edecek fiʹle mülâzemet eyle.”
اَلْجِمَالُ [el-cimâl] (cîm’in kesriyle) Cemʹi.
اَلْجَمَالُ [el-cemâl] (cîm’in fethi ve mîm’in tahfîfiyle) Güzellik, hüsn maʹnâsına; tekûlu: جَمُلَ الرَّجُلُ جَمَالًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ
اَلْجُمَّالُ [el-cummâl] (cîm’in zammı ve mîm’in teşdîdiyle) Ziyâde hûb olan kimse.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı