اَلْجَمْزُ [el-cemz] (غَمْزٌ [ġamz] vezninde) Bir gûne yelmek maʹnâsınadır ki حُضْرٌ [ḩuḋr] ile ki seğirtmektir, عَنَقٌ [ʹanaḵ] beyninde olur ki sürʹatle gerilerek yelmektir; murâd kurt lingi taʹbîr olunan yelmektir; yukâlu: جَمَزَ الْإِنْسَانُ وَالْبَعِيرُ جَمْزًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا عَدَا دُونَ الْحُضْرِ وَفَوْقَ الْعَنَقِ Ve bir yere gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَمَزَ الرَّجُلُ إِذَا ذَهَبَ فِي الْأَرْضِ Ve hezl ve istihzâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: جَمَزَهُ إِذَا اسْتَهْزَأَ بِهِ Ve
جَمْزٌ [cemz] Hurmâ salkımının çöpü kesildikten sonra dibinde kalan bakiyyeye denir; bu maʹnâda cîm’in zammıyla da câ΄izdir. Cemʹi جُمُوزٌ [cumûz] gelir.
اَلْجُمَزُ [el-cumez] (cîm’in zammı ve mîm’in fethiyle) Cemʹi.
اَلْجَمْزُ [el-cemz] (cîm’in fethi ve mîm’in sükûnuyla) Seyrden bir nevʹdir ki عَنَقٌ [ʹanaḵ]tan eşeddir. Ve عَنَقٌ [ʹanaḵ] ʹayn-ı mühmele ile ve nûn’la gerini gerini yürümektir; yukâlu: جَمَزَ الْبَعِيرُ يَجْمِزُ جَمْزًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı