اَلْمَسَاطِبُ [el-mesâṯib] (mîm’in fethiyle) مَسْطَبَةٌ [mesṯabat] lafzından cemʹdir. Mîm’in fethi ve kesri ve ṯâ’nın fethiyle demirci örsüne denir, سِنْدَانٌ [sindân] maʹnâsına. Ve şol suya denir ki müddet-i medîde durmakla mütegayyir olup üzeri yosunlanıp ve toprak ve moloz makûlesi basmakla aslâ işe yarayıp istiʹmâle salâhiyyeti kalmamış ola, مَاءٌ سَدِمٌ maʹnâsına ki cemʹinde سُدْمٌ [sudm] denir sîn’in zammıyla. Ve
مَسْطَبَةٌ [mesṯabat] Hâlen مَصْطَبَةٌ [maṡṯaba] taʹbîr olunan yere denir ki kapı aralıklarında ve kapı ve dükkân önlerinde oturmak için binâ ederler, sedd ve seki ve sofa dahi derler; tahta-pûşa dahi denir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı