اَلْوَأْلُ [el-ve΄l] (vâv’ın fethi ve hemzenin sükûnuyla) ve
اَلْوُؤُولُ [el-vu΄ûl] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve
اَلْوَئِيلُ [el-ve΄îl] (وَبِيلٌ [vebîl] vezninde) Bir nesneye yâ bir kimseye sığınıp kurtulmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَأَلَ إِلَيْهِ وَأْلًا وَوُؤُولًا وَوَئِيلًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا لَجَأَ إِلَيْهِ وَخَلَصَ Ve
وَأْلٌ [ve΄l] Sığınacak yere denir, tesmiye bi’l-masdardır; yukâlu: إِتَّخَذَهُ وَأْلًا أَيْ مَوْئِلًا Ve necât taleb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَأَلَ الرَّجُلُ إِذَا طَلَبَ النَّجَاةَ Ve bir yere koşup mübâderet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَأَلَ إِلَى الْمَكَانِ إِذَا بَادَرَ إِلَيْهِ Ve bir mahall fışkılı ve gübreli olmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَأَلَ الْمَكَانُ إِذَا صَارَ ذَا وَأْلَةٍ Ke-mâ se-yuzkeru.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı