اَلْوَفْقُ [el-vefḵ] (vâv’ın fethi ve fâ’nın sükûnuyla) bir nesneyi râst bulmak; yukâlu: وَفِقْتَ أَمْرَكَ تَفِقُ مِنَ الْبَابِ السَّادِسِ إِذَا صَادَفْتَهُ مُوَافِقًا Pes bu تَوْفِيقٌ [tevfîḵ]ten me΄hûz olur, nitekim رَشِدْتَ أَمْرَكَ derler رُشْدٌ [ruşd]den meʹhûz kılmakla. Ve
وَفْقٌ [vefḵ] İki nesnenin arasında muvâfakat ve mülâḩamet olmağa dahi derler; yukâlu: حَلُوبَتُهُ وَفْقُ عِيَالِهِ أَيْ لَهَا لَبَنٌ قَدْرُ كِفَايَتِهِمْ لَا فَضْلَ فِيهِمْ Ve
وَفْقٌ [vefḵ] Bir nesnenin hudûsü hînine dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı