أُرَيْقٌ [Ureyḵ] (زُبَيْرٌ [zubeyr] vezninde) Bir mevziʹ adıdır. Ve
أُرَيْقٌ [ureyḵ] أَوْرَقُ [evraḵ] lafzından musaggar olur, niteki أَسْوَدُ [esved]in musaggarında سُوَيْدٌ [suveyd] denir. Eğerçi musaggarı وُرَيْقٌ [vureyḵ]tir, lâkin vâv hemzeye ibdâl olunmuştur. Ve أَوْرَقُ [evraḵ] fi’l-asl karamtık tüylü deveye denir; taʹzîm için tasgîr edip dâhiye-i ʹazîmeye وُرَيْقٌ [vureyḵ] ıtlâk eylediler; ve minhu kavluhum: جَاءَ بِأُمِّ الرُّبَيْقِ عَلَى أُرَيْقٍ أَيْ بِالدَّاهِيَةِ الْعَظِيمَةِ Gûyâ ki bir adam bir cemel-i أَوْرَقُ [evraḵ] üzere bir gûl-ı beyâbânî görmekle kelâm-ı mezbûru îrâd eylemiştir. أُمُّ الرُّبَيْقِ [ummu’r-rubeyḵ] gûlun künyesidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı