اَلْإِفْضَاءُ [el-ifḋâ΄] (hemzenin kesri ve elifin meddiyle) Alan yere çıkmak; tekûlu: أَفْضَيْتُ إِذَا خَرَجْتَ إِلَى الْفَضَاءِ Ve
إِفْضَاءٌ [ifḋâ΄] Bir kimseye keşf-i râz etmeğe dahi derler; tekûlu: أَفْضَيْتُ إِلَى فُلَانٍ بِسِرِّي Ve
إِفْضَاءٌ [ifḋâ΄] Bir kimse zevcesine mübâşeret etmeğe dahi derler; tekûlu: أَفْضَى الرَّجُلُ إِلَى امْرَأَتِهِ إِذَا بَاشَرَهَا وَجَامَعَهَا Ve
إِفْضَاءٌ [ifḋâ΄] Er ʹavretine cimâʹ ederken sebîleyn bir etmeğe dahi derler; yukâlu: أَفْضَاهَا إِذَا جَعَلَ مَسْلَكَيْهَا وَاحِدًا Ve
إِفْضَاءٌ [ifḋâ΄] Hâlet-i sücûdda el ayasın yere sürmeğe dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı