اَلْإِنْشَاطُ [el-inşâṯ] (hemzenin kesriyle) Kavmin davarı serîʹ ve şedîd olmak; yukâlu: أَنْشَطَ الْقَوْمُ إِذَا كَانَتْ دَوَابُّهُمْ نَشِيطَةً Ve
إِنْشَاطٌ [inşâṯ] Merʹâ davarı semiz kılmağa dahi derler; yukâlu: أَنْشَطَهُ الْكَلَأُ إِذَا سَمِنَ Ve
إِنْشَاطٌ [inşâṯ] İpin أُنْشُوطَةٌ [unşûṯat]ın yaʹnî düğümün çözüp zâ΄il kılmağa dahi derler; yukâlu: أَنْشَطْتُهُ إِذَا حَلَلْتَهُ يُقَالُ كَأَنَّمَا أَنْشَطَ مِنْ عِقَالٍ Ve bu Ebû Zeyd rivâyetidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı