اَلْحَرَّاضَةُ [el-ḩarrâḋat] Çoğan satılan çarşıya denir; yukâlu: بِالْكُوفَةِ حَرَّاضَةٌ أَيْ سُوقُ الْحُرْضِ
اَلْحَرَاضَةُ [el-ḩarâḋat] (كَرَامَةٌ [kerâmet] vezninde) Bir kimsenin derd ve ʹilleti uzayıp gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَرُضَ الرَّجُلُ حَرَاضَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ إِذَا طَالَ هَمُّهُ وَسُقْمُهُ Ve rezîl ve fâsid olmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَرُضَ الرَّجُلُ إِذَا رَذُلَ وَفَسَدَ Ve
حُرَاضَةٌ [ḩurâḋat] ve
حُرُوضَةٌ [ḩurûḋat] ve
حُرُوضٌ [ḩurûḋ] (ḩâ’ların zammıyla) İsmlerdir, rezâlet ve fesâd ve beyne’n-nâs sukût ve metrûkiyyet maʹnâsınadır; yukâlu: هُوَ حَارِضٌ فَاسِدٌ بَيِّنُ الْحُرَاضَةِ وَالْحُرُوضَةِ وَالْحُرُوضِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı