اَلْحَرَمَّانُ [el-ḩaremmân] (fethateynle ve teşdîd-i mîm’le) Biraz küçük tepelere denir ki aslâ nesne isbât eylemezler.
اَلْحَرِيمُ [el-ḩarîm] (ḩâ’nın fethiyle) ve
اَلْحِرْمَانُ [el-ḩirmân] (ḩâ’nın kesriyle) ve
اَلْحِرْمُ [el-ḩirm] ve
اَلْحِرْمَةُ [el-ḩirmet] (kezâlik ḩâ’ların kesriyle) ve
اَلْحَرِمُ [el-ḩarim] ve
اَلْحَرِمَةُ [el-ḩarimet] (ḩâ’ların fethi ve râ’ların kesriyle) ve
اَلْحَرِيمَةُ [el-ḩarîmet] (ḩâ’nın fethiyle) Bir kimseden bir nesneyi menʹ eylemek maʹnâsınadır ki o kimseyi ondan mahrûm eylemek taʹbîr olunur; yukâlu: حَرَمَهُ الشَّيْءَ وَحَرِمَهُ حَرِيمًا وَحِرْمَانًا وَحِرْمًا وَحِرْمَةً وَحَرِمًا وَحَرِمَةً وَحَرِيمَةً مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالرَّابِعِ إِذَا مَنَعَهُ Ve kavluhum: أَحْرَمَهُ لُغَيَّةٌ Yaʹnî bu maʹnâda إِفْعَالٌ [ifʹâl] bâbından vürûdu lügat-ı fasîha değildir.
اَلْحَرَمَانِ [el-Ḩaremâni] (fethateynle sîga-i tesniye üzere) Mekke-i müşerrefe ve Medîne-i münevvere. Ve
حَرَمٌ [ḩarem] (fethateynle) Gâh olur, حَرَامٌ [ḩarâm]a ıtlâk olunur. Ve bunun nazîri زَمَنٌ [zemen] ile زَمَانٌ [zamân]dır.
اَلْحِرْمَانُ [el-ḩirmân] (ḩâ’nn kesri ve râ’nın sükûnuyla) Bi-maʹnâhu; yukâlu: حَرَمَهُ الشَّيْءَ يَحْرِمُهُ حَرِمًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي مِثْلُ سَرَقَهُ سَرِقًا وَحِرْمَانًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı