اَلْمَشْنُ [el-meşn] (mîm’in fethi ve şîn-i muʹcemenin sükûnuyla) Kamçı ile vurmak مَسْنٌ [mesn] maʹnâsınadır; yukâlu: مَشَنَ مَشْنًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي بِمَعْنَى مَسَنَهُ أَيْ ضَرَبَهُ بِالسَّوْطِ Ve tırmalamak manâsınadır; yukâlu: مَشَنَ وَجْهَهُ إِذَا خَدَشَهُ Ve cimâʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَشَنَ الْمَرْأَةَ إِذَا جَامَعَهَا Ve huşûnetli nesne ile el silmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَشَنَ يَدَهُ إِذَا مَسَحَهَا بِخَشِنٍ Ve kılıçla çalıp içeriye işletmeyip hemân deriyi sıyırmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَشَنَ فُلَانًا بِالسَّيْفِ إِذَا ضَرَبَهُ بِهِ ضَرْبًا قَدْ قَشَرَ جِلْدَهُ Ve cüz΄î nesne el vermek maʹnâsınadır ki deriyi sıyırmak maʹnâsından me΄hûzdur, ke-mâ se-yuzkeru. Ve memede olan sütü hep sağmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَشَنَ النَّاقَةَ إِذَا حَلَبَ مَا فِي ضَرْعِهَا
اَلْمَشْنُ [el-meşn] (mîm’in fethi ve şîn’in sükûnuyla) Kamçı ile vurmaktır bir nevʹ; yukâlu: مَشَنَهُ مَشْنًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ Ve
مَشْنٌ [meşn] Kılıçla vurup derisin sıyırmağa dahi derler; yukâlu: مَشَنَهُ بِالسَّيْفِ إِذَا ضَرَبَهُ فَقَشَرَ الْجِلْدَ Ve
مَشْنٌ [meşn] Cüz΄î nesne el vermeğe dahi derler; tekûlu: إِمْتَشِنْ مِنْهُ مَا مَشَنَ لَكَ أَيْ خُذْ مَا وَجَدْتَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı