el-miṡrâd ~ اَلْمِصْرَادُ

Kamus-ı Muhit - المصراد maddesi

اَلْمِصْرَادُ [el-miṡrâd] (مِفْتَاحٌ [miftâḩ] vezninde) Soğuğa pek mütehammil olan adama denir. Ve soğuğa mütehammil olmayan adama denmekle zıdd olur; yukâlu: رَجُلٌ مِصْرَادٌ أَيْ قَوِيٌّ عَلَى الْبَرْدِ ve yukâlu: رَجُلٌ مِصْرَادٌ أَيْ ضَعِيفٌ عَلَى الْبَرْدِ Ve

مِصْرَادٌ [miṡrâd] Yalmanı tîz olmakla atılan şey΄e geçip işler olan oka denir, ke-mâ se-yuzkeru. Ve kır yere denir ki eser-i nebât u şecerden hâlî ola; yukâlu: أَرْضٌ مِصْرَادٌ أَيْ لاَ شَجَرَ بِهَا وَلاَ شَيْءَ يَعْنِي مِنَ النَّبَاتِ

Vankulu Lugatı - المصراد maddesi

اَلصَّرِدُ [eṡ-ṡarid] (ṡâd’ın fethi ve râ’nın kesriyle) ve

اَلْمِصْرَادُ [el-miṡrâd] (mîm’in kesri ve ṡâd’ın sükûnuyla) Tîz üşüyen kimse. Ve tîz geçen oka dahi مِصْرَادٌ [miṡrâd] derler; yukâlu: سَهْمٌ مِصْرَادٌ أَيْ نَافِذٌ Ve

صَرِدٌ [ṡarid] Kalb bir nesneden ferâgat etmeğe dahi derler; yukâlu: صَرِدَ قَلْبِي عَنِ الشَّيْءِ إِذَا انْتَهَى عَنْهُ Ve ok geçmek maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: صَرِدَ السَّهْمُ عَنِ الرَّمِيَّةِ إِذَا نَفَذَ حَدَّهُ Ve رَمِيَّةٌ [remiyyet] râ-i mühmelenin fethi ve mîm’in kesri ve yâ’nın teşdîdiyle صَيْدٌ [ṡayd] maʹnâsınadır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı