ḩayšu ~ حَيْثُ

Kamus-ı Muhit - حيث maddesi

حَيْثُ [ḩayšamp;u] (ḩâ’nın fethi ve âhirinin zamm üzere binâsıyla) Bir kelimedir ki mekâna delâlet eder, yaʹnî zarf-ı mekândır, حِينَ [ḩîne] kelimesi zarf-ı zamân olduğu gibi ve âhirinde harekât-ı selâse ile lügattir. Kelime-i mezbûre ism-i mebnîdir, tahrîki iltikâ-i sâkineyne mebnîdir. Baʹzılar ġâyâta teşbîhle zamm üzere binâ kıldılar ve baʹzılar istiskâlen li’z-zamme meʹa’l-yâ΄i feth üzere ve baʹzılar hiffet için kesr üzere binâ eylediler. Şârih der ki حَوْثُ [ḩavšamp;u] dahi حَيْثُ [ḩayšamp;u] lafzında lügat olmakla yedi lügati müştemildir.

Vankulu Lugatı - حيث maddesi

حَيْثُ [ḩayšamp;u] Bir kelimedir ki mekâna delâlet eder, zîrâ sen onu mekânda istiʹmâl edersin, حِينَ kelimesin zamânda istiʹmâl ettiğin gibi. Ve bu ism-i mebnidir, âhiri iltikâ-i sâkineynden ötürü müteharrik olmuştur, ʹArablardan baʹzı onu zamm üzerine mebnî kılmışlardır, غَابَاةٌ [ġâbât]a teşbîh edüben, zîrâ حَيْثُ dahi غَابَاتٌ gibi dâ΄imü’l-izâfedir, nihâyet حَيْثُ dâ΄imâ cümleye muzâf olur; ke-kavlike: أَقُومُ حَيْثُ يَقُومُ زَيْدٌ وَلَا تَقُولُ حَيْثُ زَيْدٌ وَتَقُولُ حَيْثُ تَكُونُ أَكُونُ Ve ʹArablardan baʹzı onu feth üzerine mebnî kılar; كَيْفَ gibi, zammeyi yâ’yla sakîl ʹadd edüben. Ve

حَيْثُ [ḩayšamp;u] Şol zurûftandır ki şart için istiʹmâl olunmaz, illâ مَا ile; tekûlu: حَيْثُمَا تَجْلِسْ أَجْلِسْ [Bu] أَيْنَمَا maʹnâsına. Hudâ-yı taʹâlânın ﴿وَلَا يُفْلِحُ السَّاحِرُ حَيْثَ أَتَى﴾ (طه 69) dediği kavlinde ʹAbdullâh b. Mesʹûd harfinde أَيْنَ أَتَى vâkiʹ olmuştur; ve’l-ʹArabu tekûlu: جِئْتُ مِنْ أَيْنَ لَا تَعْلَمُ أَيْ مِنْ حَيْثُ لَا تَعْلَمُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı