ḩayṡa bayṡa ~ حَيْصَ بَيْصَ

Kamus-ı Muhit - حيص بيص maddesi

حَيْصَ بَيْصَ [ḩayṡa bayṡa] ḣب،ي،صḢ mâddesinde beyân olundu.

Vankulu Lugatı - حيص بيص maddesi

حَيْصَ بَيْصَ [ḩayṡa beyṡa] (ḩâ’nın fethi ve yâ’nın sükûnuyla ve بَيْصَ [beyṡa] dahi bâ-i muvahhadenin fethi ve yâ’nın sükûnuyla) İki kelimedir ki karışmak maʹnâsında istiʹmâl olunur; yukâlu: وَقَعُوا فِي حَيْصَ بَيْصَ أَيْ فِي اخْتِلَاطٍ مِنْ أَمْرِهِمْ لَا مَخْرَجَ لَهُمْ مِنْهُ Ve baʹzılar zîk ve şiddet maʹnâsınadır dedi. Ve bunlar kelime-i vâhide hükmünde kılınıp âhirleri feth üzere mebnî oldu, nitekim جَارِي بَيْتَ بَيْتَ kelimesinde olmuştur. Ve baʹzılar eyitti: Bunlar iki ismdir, حَيْصَ ve بَوْصَ dan mürekkebdir ism-i vâhid kılınıp حَيْصَ بَيْصَ denildi. Ve بَيْصَ [beyaṡ]nın yâ’sı vâv’dan münkalib olmadır, izdivâcdan ötürü, yaʹnî بَيْصَ kelimesine münâsebetten ötürü. Ve حَيْصَ tehallüfe ve بَوْصَ sebkat edip firâr etmeğe derler, pes حَيْصَ ve بَيْصَ ʹibârettir her emrden ki ondan tehallüf ve firâr olunur. Ebû ʹAmr hikâyet edip eyitti: وَقَعَ فُلَانٌ فِي حَيْصَ بَيْصَ derler ḩâ’nın ve bâ’nın fethiyle ve حَيْصِ وَبَيْصِ derler mezbûrların kesriyle ve إِنَّكَ لَتَحْسِبُ عَلَيَّ الْأَرْضَ حَيْصًا بَيْصًا dahi hikâyet ettiler tenvînle ve حِيصِ بِيصِ dahi derler ḩâ’la bâ’nın fethi ve ṡâd’ların kesr üzere binâsıyla.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı