اَلْحَمُولَةُ [el-ḩamûlet] (ḩâ’nın fethiyle) Yük davarına denir gerek deve ve hımâr ve gerek sâ΄iri olsun ve hâlen sırtında yük olsun ve olmasın; yukâlu: لَهُمْ حَمُولَةٌ وَهِيَ مَا يَحْتَمِلُ الْقَوْمُ عَلَيْهِ مِنْ بَعِيرٍ وَحِمَارٍ وَنَحْوِهِ كَانَتْ عَلَيْهِ أَثْقَالٌ أَوْ لَمْ تَكُنْ Şârih der ki işbu حَمُولَةٌ [ḩamûlet] lafzı رَكُوبَةٌ ve حَلُوبَةٌ kabîlindendir. Ve
حَمُولَةٌ [ḩamûlet] Bi-ʹaynihi yüklere de ıtlâk olunur; yukâlu: مَرَّتِ الْإِبِلُ وَعَلَيْهَا حَمُولَةٌ أَيْ أَحْمَالٌ
اَلْحُمُولَةُ [el-ḩumûlet] (zammeteynle) Yükler, أَحْمَالٌ [aḩmâl] maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı