اَلْخَبْطَةُ [el-ḣabṯat] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) Kış eyyâmında zükâm ʹilletine uğramağa denir.
اَلْخِبْطَةُ [el-ḣibṯat] (ḣâ’nın kesriyle) Bir bölük evlere denir ki oba taʹbîr olunur; yukâlu: فِيهَا خِبْطَةٌ مِنَ الْبُيُوتِ أَيْ قِطْعَةٌ Ve bir bölük adamlara denir; yukâlu: أَتَوْا خِبْطَةً خِبْطَةً أَيْ قِطْعَةً قِطْعَةً أَوْ جَمَاعَةً جَمَاعَةً Ve geceden bir bölüğe denir. Ve azca çayırlığa yâhûd azca süte denir. ʹAlâ-kavlin tulumun sülüsünden nısfına kadar süte denir. Kezâlik gölün o mikdâr olan suyuna denir. Cemʹi خِبَطٌ [ḣibaṯ] gelir, عِنَبٌ [ʹineb] vezninde.
اَلْخِبْطَةُ [el-ḣibṯat] (ḣâ’nın kesriyle ve bâ’nın sükûnuyla) Az olan süte derler. Ve
خِبْطَةٌ [ḣibṯat] Gecenin bir mikdârı geçtikten sonra bâkî kalanına dahi derler. Ve
خِبْطَةٌ [ḣibṯat] Evlerden bir mikdâra ve halâyıktan bir mikdâra dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı