اَلْخُفَرَةُ [el-ḣuferet] (ḣâ’nın zammıyla هُمَزَةٌ [humezet] vezninde) Bu dahi yasakçıya denir.
اَلْخَفِرَةُ [el-ḣafiret] (فَرِحَةٌ [feriḩat] vezninde) ve
اَلْخَفِرُ [el-ḣafir] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve
اَلْمِخْفَارُ [el-miḣfâr] (مِحْرَابٌ [miḩrâb] vezninde) Be-gâyet utancak olan hatuna denir; yukâlu: إِمْرَأَةٌ خَفِرَةٌ وَخَفِرٌ وَمِخْفَارٌ أَيْ شَدِيدَةُ الْحَيَاءِ Cemʹi خَفَائِرُ [ḣafâ΄ir] gelir.
اَلْخُفْرَةُ [el-ḣufret] (حُفْرَةٌ [ḩufret] vezninde) ve
اَلْخَفَارَةُ [el-ḣafâret] (ḣâ’nın harekât-ı selâsıyla) İsmdir, yasakçılığa denir. Ve خَفَارَةٌ [ḣafâret] kezâlik harekât-ı selâsla yasak pahaya denir.
اَلْخَفِرَةُ [el-ḣafiret] (ḣâ’nın fethi ve fâ’nın kesriyle) Ehl-i hayâ olan ʹavret; yukâlu: جَارِيَةٌ خَفِرَةٌ
اَلْخُفْرَةُ [el-ḣufret] (ḣâ’nın zammı ve fâ’nın sükûnuyla) İsmdir, ʹahd ve zimmet maʹnâsına; yukâlu: وَفَتْ خُفْرَتُكَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı