اَلْخَيْطَى [el-ḣayṯâ] (سَكْرَى [sekrâ] vezninde) ve
اَلْخِيطُ [el-ḣîṯ] (ḣâ’nın kesriyle) Bunlar da devekuşundan yâhûd çekirgeden bir bölüğe denir.
اَلْخَيْطُ [el-ḣayṯ] (ḣâ’nın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) İplik teline denir; yukâlu: سَلَكَ الْخَيْطَ فِي الْخِيَاطِ أَيِ السِّلْكَ Cemʹi أَخْيَاطٌ [aḩyâṯ] ve خُيُوطٌ [ḣuyûṯ] gelir ve خُيُوطَةٌ [ḣuyûṯat] gelir hâ’yla. Ve
خَيْطُ الرَّقَبَةِ [ḣayṯu’r-raḵabet] Boyunda olan murdâr ilik dedikleri beyâz uzun nesnedir; yukâlu: جَاحَشَ فُلاَنٌ عَنْ خَيْطِ رَقَبَتِهِ وَهُوَ النُّخَاعُ Ve
خَيْطٌ [Ḣayṯ] Bir maʹrûf dağın adıdir. Ve
خَيْطٌ [ḣayṯ] Masdar olur, dikiş dikmek maʹnâsına; yukâlu: خَاطَ الْخَيَّاطُ الثَّوْبَ يَخِيطُ خَيْطًا Bundan ism خِيَاطَةٌ [ḣiyâṯat]tır, dikiş maʹnâsına. Ve
خَيْطٌ [ḣayṯ] Yılan kısmı yer yüzünde tel gibi sağılıp gitmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: خَاطَتِ الْحَيَّةُ إِذَا انْسَابَتْ عَلَى الْأَرْضِ Ve
خَيْطٌ [ḣayṯ] Bir sürü devekuşuna yâhûd bir bölük çekirgeye denir. Cemʹi خِيطَانٌ [ḣîṯân] gelir ḣâ’nın kesriyle.
اَلْخَيَطُ [el-ḣayaṯ] (fethateynle) Devekuşunun boynu uzun olmak.
اَلْخِيطُ [el-ḣîṯ] (ḣâ’nın kesri ve meddiyle) Devekuşundan bir bölüktür.
اَلْخَيْطُ [el-ḣayṯ] (ḣâ’nın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) İplik, سِلْكٌ [silk] maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı