اَلرُّزُوحُ [er-ruzûḩ] (zâ-yı muʹceme ile قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve
اَلرَّزَاحُ [er-rezâḩ] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Deve yorgunluktan yâhûd pek zebûnluktan durgun ve fürû-mânde olmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَزَحَتِ النَّاقَةُ رُزُوحًا وَرَزَاحًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا سَقَطَتْ إِعْيَاءً أَوْ هُزَالاً
اَلرُّزَاحُ [er-ruzâḩ] (râ’nın zammıyla) Arıklığından zebûn olup düşen deve; yukâlu: رَزَحَتِ النَّاقَةُ تَرْزَحُ رُزُوحًا وَرُزَاحًا إِذَا سَقَطَتْ مِنَ الْإِعْيَاءِ هُزَالًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı