اَلزَّبْقُ [ez-zebḵ] (zây’ın fethi ve bâ’nın sükûnuyla) Sakalı yolmak maʹnâsınadır; yukâlu: زَبَقَ لِحْيَتَهُ زَبْقًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا نَتَفَهَا Ve bir nesneyi bir nesneye katıp karıştırmak maʹnâsınadır; yukâlu: زَبَقَ الشَّيْءَ بِالشَّيْءِ إِذَا خَلَطَهُ Ve habs eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: زَبَقَ فُلاَنًا إِذَا حَبَسَهُ
اَلزَّبْقٌ [ez-zebḵ] (zâ’nın fethi ve bâ-i muvahhadenin sükûnuyla) Kıl yolmak; yukâlu: زَبَقَ شَعْرَهُ يَزْبُقُهُ زَبْقًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا نَتَفَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı