اَلزَّبَى [ez-zebâ] (zâ’nın fethi ve bâ’nın sükûnuyla) Bir nesneyi götürmek; tekûlu: زَبَيْتُ الشَّيْءَ أَزْبِيهِ زَبْيًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا حَمَلْتَهُ
اَلزُّبَى [ez-zubâ] (zâ’nın zammı ve elifin kasrıyla) Cemʹi. Ve fi’l-meseli: “قَدْ بَلَغَ السَّيْلُ الزُّبَى” Ve
زُبْيَةٌ [zubyet] Şol çukura dahi derler ki onu arslan sayd etmek için kazarlar. Ve mezbûra زُبْيَةٌ [zubyet] dediklerinin sebebi ekseriyyâ yüksek yerlerde kazdıklarına binâ΄endir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı