es-seṯar ~ اَلسَّطَرُ

Kamus-ı Muhit - السطر maddesi

اَلسَّطْرُ [es-saṯr] (sîn’in fethi ve tâ’nın sükûnuyla) Sıraya denir, صَفٌّ [ṡaff] maʹnâsına, yazı ve ağaç ve cemâʹat sırası gibi, Fârisî rüste denir. Cemʹi أَسْطُرٌ [esṯur] ve سُطُورٌ [suṯûr] ve أَسْطَارٌ [esṯâr] gelir. Ve أَسْطَارٌ [esṯâr]ın cemʹü’l-cemʹi أَسَاطِيرُ [esâṯîr] gelir; tekûlu: كَتَبْتُ سَطْرًا مِنَ الْكِتَابِ وَغَرَسْتُ سَطْرًا مِنَ النَّخْلِ أَيْ صَفًّا وَكَذَلِكَ بَنَى سَطْرًا مِنْ بِنَائِهِ أَيْ صَفًّا Kâle’ş-şârih ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿إِنْ هَذَا إِلاَّ أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ﴾ أَيْ شَيْءٌ اِكْتَتَبُوهُ كَذِبًا وَهُوَ جَمْعُ أَسْطَارٍ Ve kâle’l-Muberred جَمْعُ أُسْطُورَةٍ كَأَحَادِيثَ وَأُحْدُوثَةٍ Ve

سَطْرٌ [saṯr] Yazıya ıtlâk olunur; yukâlu. مَا أَحْسَنَ سَطْرَهُ أَيْ خَطَّهُ Ve masdar olur, yazı yazmak maʹnâsına; yukâlu: سَطَرَ فُلاَنٌ سَطْرًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا كَتَبَ Ve bunlarda ṯâ’nın fethiyle de câ΄izdir. Ve

سَطْرٌ [saṯr] Bir yıllık koyuna ve keçiye ıtlâk olunur ki o koyuna toklu ve keçiye çebiş taʹbîr olunur, sıraya dâhil oldukları için. Ve

سَطْرٌ [saṯr] Kılıç ile kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: سَطَرَهُ إِذَا قَطَعَهُ بِالسَّيْفِ

Vankulu Lugatı - السطر maddesi

اَلسَّطَرُ [es-seṯar] (fethateynle) Bi-maʹnâhu.

اَلسَّطْرُ [es-saṯr] Sıra, saff maʹnâsına; yukâlu: بَنَى سَطْرًا وَغَرَسَ سَطْرًا Ve

سَطْرٌ [saṯr] Hatta ve kitâbete dahi derler. Ve bu aslında masdardır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı