اَلْفِشْلُ [el-fişl] (fâ’nın kesriyle) Mihaffe örtüsüne denir, ʹalâ-kavlin mihaffe minderine denir ki nisvân onun üstüne otururlar; cemʹi فُشُولٌ [fuşûl]dür.
اَلْفَشَلُ [el-feşel] (fâ’nın ve şîn-i muʹcemenin fethiyle) Bir adam zaʹîf ve cebân ve süst ve kâhil olmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَشِلَ الرَّجُلُ فَشَلًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا كَسِلَ وَضَعُفَ وَتَرَاخَى وَجَبُنَ
اَلْفَشْلُ [el-feşl] (fâ’nın fethi ve şîn’in sükûnuyla) ve
اَلْفَشِلُ [el-feşil] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Korkak ve zaʹîf ve üşengen ve künd olan şahsa denir; cemʹi فُشْلٌ [fuşl] gelir fâ’nın zammıyla; yukâlu: رَجُلٌ خَشْلٌ فَشْلٌ وَخَشِلٌ فَشِلٌ أَيْ كَسْلَانُ ضَعِيفٌ مُتَرَاخٍ جَبَانٌ Ve
فَشْلٌ [feşl] (şîn’in sükûnuyla) Hatun mihaffe içine فِشْلٌ [fişl] düzmek maʹnâsınadır, ke-mâ se-yuzkeru; yukâlu: فَشِلَتِ الْمَرْأَةُ الْهَوْدَجَ إِذَا جَعَلَتْ لَهَا فِشْلًا
اَلْفَشَلُ [el-feşel] (fethateynle) Korkmak; yukâlu: فَشِلَ فَشَلًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا جَبُنَ
اَلْفَشِلُ [el-feşil] (fâ’nın fethi ve şîn’in kesri ile) Korkak olan recül-i zaʹîf.
اَلْفَشْلُ [el-feşl] (fâ’nın fethi ve şîn’in sükûnuyla) Mihaffe âletlerinden bir âletin ismidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı