el-ḵurm ~ اَلْقُرْمُ

Kamus-ı Muhit - القرم maddesi

اَلْقُرْمُ [el-ḵurm] (ḵâf’ın zammıyla) Bir şecer adıdır ki cevf-i bahrda nâbit olur, gılzat ve beyâzlıkta çınara şebîh olur.

اَلْقَرَمُ [el-ḵarem] (fethateynle) Ete pek iştihâlı ârzû-mend olmak maʹnâsınadır; baʹdehu sâ΄ir nesneden dahi istiʹmâli şâyiʹ ve kesîr olup hattâ maʹşûk ve mahbûbe olan şevk ve ârzûda dahi istiʹmâl olundu; yukâlu: قَرِمَ إِلَى اللَّحْمِ قَرَمًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا اشْتَدَّتْ شَهْوَتُهُ إِلَيْهِve tekûlu: قَرِمْتُ إِلَى لِقَائِكَ قَرَمًا إِذَا اشْتَقْتَ إِلَيْهِ

اَلْقَرْمُ [el-ḵarm] (ḵâf’ın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Döl için hıfz ve ihtiyâr olunan erkek deveye denir, ʹalâ-kavlin henüz ip ve yular geçirilmemiş erkek deveye denir; cemʹi قُرُومٌ [ḵurûm] gelir. Ve seyyid ve zî-şân adama ıtlâk olunur; yukâlu: هُوَ قَرْمٌ مِنَ الْقُرُومِ أَيْ سَيِّدٌ

Vankulu Lugatı - القرم maddesi

اَلْقَرَمُ [el-ḵarem] (fethateynle) Ete iştihâ ziyâde olmak; tekûlu: قَرِمْتُ إِلَى اللَّحْمِ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا اشْتَهَيْتَهُ

اَلْقَرْمُ [el-ḵarm] (ḵâf’ın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Kezâlik döl için hıfz olunup kullanılmayan deve. Ve bu sebebden halkın ulusu olup muʹazzez ve mükerrem olan kimseye قَرْمٌ مُقَرَّمٌ dediler, zikr olunan deveye teşbîhen. Ve ammâ hadîs-i şerîfte ki “كَالْبَعِيرِ الْأَقْرَمِ” vâkiʹ olmuştur, o lügat-i mechûledir. Ve

قَرْمٌ [ḵarm] Sabî yâhûd oğlan ibtidâ eklinde zaʹf üzere ekl etmektir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı