اَلْقِصَابُ [el-ḵiṡâb] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Şol su bendine denir ki bâgçe duvarının yâhûd bâgçeye müşrif olan bayırın ve tepenin diplerine yapılır, sel suyunu bir tarafa savmak için. Zîrâ öylece savulmadığı sûrette su orada birikip havâlî-i bâgçeyi tebâh ve berbâd eder Ve
قِصَابٌ [ḵiṡâb] دِيَارٌ [diyâr] maʹnâsınadır ki bilâd demektir. Müfredi قَصَبَةٌ [ḵaṡabet]tir, niteki zikr olundu.
اَلْقَصَّابُ [el-ḵaṡṡâb] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) Düdük ve nây ve kaval çalan kişiye denir, زَمَّارٌ [zemmâr] gibi. Ve hayvân boğazlayıcıya denir, جَزَّارٌ [cezzâr] maʹnâsına ki lisânımızda dahi kassâb taʹbîr olunur; zikr olunan قَصْبٌ [ḵaṡb]dan me΄hûzdur.
اَلْقُصَّابُ [el-ḵuṡṡâb] (ḵâf’ın zammıyla) قُصَّابَةٌ [ḵuṡṡâbet]in cemʹi.
اَلْقَصَّابُ [el-ḵaṡṡâb] (ḵâf’ın fethi ve ṡâd’ın teşdîdiyle) Düdük çalan kimse, nây-zen maʹnâsına. Ve et satan kimseye dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı