el-kezim ~ اَلْكَزِمُ

Kamus-ı Muhit - الكزم maddesi

اَلْكَزِمُ [el-kezim] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Korkak adama denir ki her nesneden heybetlenip havf eder; yukâlu: رَجُلٌ كَزِمٌ أَيْ هَيْبَانُ

اَلْكُزَمُ [el-kuzem] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde) نُغَرٌ [nuġar] dedikleri kuş ismidir ki bülbül kuşudur.

اَلْكَزَمُ [el-kezem] (fethateynle) Buhl ve hisset maʹnâsınadır; yukâlu: بِهِ كَزَمٌ أَيْ بُخْلٌ Ve şiddet-i ekl maʹnâsınadır. Ve burun kısalığına kezâlik parmakların kısalığına denir. Ve atın dudakları kalın olarak kısa olmağa denir, zâhiren bunlar masdardır.

اَلْكَزْمُ [el-kezm] (zâ-yı muʹceme ile عَزْمٌ [ʹazm] vezninde) İçli nesneyi ön dişler ile kırıp yemek için içini çıkarmak maʹnâsınadır; yukâlu: كَزَمَ الشَّيْءَ بِمُقَدَّمِ فِيهِ كَزْمًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا كَسَرَهُ وَاسْتَخْرَجَ مَا فِيهِ لِيَأْكُلَهُ

Vankulu Lugatı - الكزم maddesi

اَلْكَزَمُ [el-kezem] (fethateynle) At dudağı kalın olup kısa olmaktır.

اَلْكَزْمُ [el-kezm] (kâf’ın fethi ve zâ’nın sükûnuyla) Bir nesneyi yemek için ön dişleriyle ufatıp içinde olanı çıkarmaktır; yukâlu: كَزَمَ شَيْئًا بِمُقَدَّمِ فِيهِ إِذَا كَسَرَهُ وَاسْتَخْرَجَ مَا فِيهِ لِيَأْكُلَهُ yukâlu: اَلْعَيْرُ يَكْزِمُ مِنَ الْحَدَجَةِ Ve عَيْرٌ [ʹayr] hımâr maʹnâsınadır. Ve حَدَجَةٌ [ḩadecet] fethateynle karga düğlüğüne derler, berk olduğu hînde.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı