el-kef΄ ~ اَلْكَفْءُ

Kamus-ı Muhit - الكفء maddesi

الْكَفِيءُ [el-kefî΄] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve

الْكُفْءُ [el-kuf΄] (kâf’ın zammı ve fâ’nın sükûnuyla) ve

الْكَفْءُ [el-kef΄] (kâf’ın fethi ve fâ’nın sükûnuyla) ve

الْكِفْءُ [el-kif΄] (kâf’ın kesriyle) ve

الْكُفُوءُ [el-kufû΄] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Misl ve hemtâ maʹnâsınadır ki bir nesneye kadr ü menzilette müsâvî olan nesneden ʹibârettir ki Türkîde bektaş taʹbîr olunur. Cemʹleri أَكْفَاءٌ [ekfâ΄] gelir, أَعْمَالٌ [aʹmâl] vezninde ve كِفَاءٌ [kifâ΄] gelir كِرَامٌ [kirâm] vezninde; yukâlu: هَذَا كِفَاؤُهُ كَمَا ذُكِرَ وَكَفِيئُهُ وَكُفْؤُهُ وَكَفْؤُهُ وَكِفْؤُهُ وَكُفُوءُهُ أَيْ مِثْلُهُ

Vankulu Lugatı - الكفء maddesi

اَلْكَفْءُ [el-kef΄] Geri döndürmek; tekûlu: كَفَأْتُ الْقَوْمَ كَفْئًا إِذَا أَرَادُوا وَجْهًا فَصَرَفْتَهُمْ إِلَى غَيْرِهِ Ve çanağı başı aşağı komak; yukâlu: كَفَأْتُ الْإِنَاءَ أَيْ كَبَبْتُهُ وَقَلَبْتُهُ

اَلْكُفْءُ [el-kuf΄] (bi-zammi’l-kâf ve sukûni’l-fâ΄) Nazîr.

اَلْكِفْءُ [el-kif΄] (kesr-i kâf’la) Dere, vâdî maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı