el-keffât ~ اَلْكَفَّاتُ

Kamus-ı Muhit - الكفات maddesi

اَلْكَفَّاتُ [el-keffât] (كَتَّانٌ [kettân] vezninde) Arslana ıtlâk olunur.

اَلْكِفَاتُ [el-kifât] (kâf’ın kesriyle) Masdardır, niteki zikr olundu. Ve

كِفَاتٌ [kifât] Şol mevziʹe denir ki onda nesne cemʹ ve birbirine zamm olunur ola; ve minhu yukâlu: اَلْأَرْضُ كِفَاتٌ لَنَا Ve kâle taʹâlâ: ﴿أَلَمْ نَجْعَلِ اْلأَرْضَ كِفَاتًا أَحْيَاءً وَأَمْوَاتًا﴾ أَيْ ذَاتَ كَفْتٍ أَيْ ضَمٍّ وَجَمْعٍ يَضُمُّهُمْ أَحْيَاءً عَلَى ظُهُورِهَا وَأَمْوَاتًا فِي بُطُونِهَا Kâle’l-Beyḋâvî: كِفَاتًا أَيْ كَافِتَةً اِسْمٌ لِمَا يَكْفِتُ أَيْ يَضُمُّ وَيَجْمَعُ أَوْ مَصْدَرٌ نُعِتَ بِهِ أَوْ جَمْعُ كَافِتٍ كَصَائِمٍ وَصِيَامٍ أَوْ جَمْعُ كَفْتٍ وَهُوَ الْوِعَاءُ أُجْرِيَ عَلَى اْلأَرْضِ بِاعْتِبَارِ أَقْطَارِهَا Ve kâle’r-Râġıb: تَجْمَعُ النَّاسَ أَحْيَاءَهُمْ وَأَمْوَاتَهُمْ وَقِيلَ تَضُمُّ اْلأَحْيَاءَ الَّتِي هِيَ اْلإِنْسَانُ وَالْحَيَوَانَاتُ وَالنَّبَاتُ وَالأَمْوَاتُ الَّتِي هِيَ الْجَمَادَاتُ مِنَ اْلأَرْضِ وَالْمَاءُ وَغَيْرُ ذَلِكَ Mütercim der ki Beyḋâvî taʹbîrât-ı merkûme ile Keşşâf’a vârid olan münâkaşadan tefassî eylemiştir, zîrâ أَكْفَاتٌ [ekfât] ism-i mevziʹ olduğu sûrette ʹamel edemez, zîrâ esmâ-i emkine vü ezmine vü âlât her ne kadar müştak ve efʹâl üzere cârî iseler de ʹâmil olmazlar. Ve

كِفَاتٌ [kifât] ve

مُكَافَتَةٌ [mukâfetet] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) Ansızın ölmek maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: مَاتَ كِفَاتًا وَمُكَافَتَةً أَيْ فَجْأَةً Ve

مُكَافَتَةٌ [mukâfetet] Bir kimseye seğirtmekte yâ at koşmakta müsâbaka eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: كَافَتَهُ إِذَا سَابَقَهُ

Vankulu Lugatı - الكفات maddesi

اَلْكِفَاتُ [el-Kifât] (kâf’ın kesriyle ve fâ’nın tahfîfiyle) Şol mevziʹin ismidir ki onda bir nesne cemʹ olur. Ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿أَلَمْ نَجْعَلِ الْأَرْضَ كِفَاتًا أَحْيَاءً وَأَمْوَاتًا﴾ (المرسلات 25-26)

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı