الْمَعْرَفَةُ [el-maʹrefet] (مَرْحَلَةٌ [merḩalet] vezninde) Atın boynunda yelesi bittiği yere denir.
اَلْمَعْرِفَةُ [el-maʹrifet] (mîm’in fethi ve râ’nın kesriyle) ve
اَلْعِرْفَانُ [el-ʹirfân] ve
اَلْعِرْفَةُ [el-ʹirfet] (ʹayn’ların kesriyle) ve
اَلْعِرِّفَانُ [el-ʹirrifân] (kesreteynle ve fâ’nın teşdîdiyle) Bilmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَرَفَهُ مَعْرِفَةً وَعِرْفَانًا وَعِرْفَةً وَعِرِّفَانًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا عَلِمَهُ Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre عِلْمٌ [ʹilm] ve مَعْرِفَةٌ [maʹrifet] beyninde fark vardır, zîrâ مَعْرِفَةٌ [maʹrifet] bir şey΄i tefekkür ve eserini tedebbür ile bilmekten ʹibâret olmakla عِلْمٌ [ʹilm]in mefhûmundan ahass olur. Bunun mukâbili إِنْكَارٌ [inkâr] ve عِلْمٌ [ʹilm]in mukâbili جَهْلٌ [cehl]dir. Ve عِلْمٌ [ʹilm] vech-i küllî ile bilmek ve مَعْرِفَةٌ [maʹrifet] vech-i cüz΄î ile bilmek maʹnâsınadır. Bu cihetten Hak taʹâlâya مَعْرِفَةٌ [maʹrifet] isnâd olunmaz, kezâlik Hak taʹâlâya عِلْمٌ [ʹilm] taʹdiye olunmaz. İntehâ. Ve
مَعْرِفَةٌ [maʹrifet] ve
عِرْفَانٌ [ʹirfân] İkrâr eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir, إِعْتِرَافٌ [iʹtirâf] gibi; yukâlu: عَرَفَ بِذَنْبِهِ وَعَرَفَ لَهُ إِذَا أَقَرَّ Ve mücâzât eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: عَرَفَ فُلاَنًا إِذَا جَازَاهُ Ve kare΄e el-Kisâ΄î kavlehu taʹâlâ: “وَإِذْ أَسَرَّ النَّبِيُّ إِلَى بَعْضِ أَزْوَاجِهِ حَدِيثًا فَلَمَّا نَبَّأَتْ بِهِ وَأَظْهَرَهُ اللهُ عَلَيْهِ عَرَفَ بَعْضَهُ” الآيَة مُخَفَّفَةً أَيْ جَازَى حَفْصَةَ بِبَعْضِ مَا فَعَلْتْ أَوْ مَعْنَاهُ أَقَرَّ بِبَعْضِهِ وَأَعْرَضَ عَنْ بَعْضٍ Ve minhu kavluhum: أَنَا أَعْرِفُ لِلْمُحْسِنِ وَالْمُسِيءِ أَيْ لاَ يَخْفَى عَلَيَّ ذَلِكَ وَلاَ مُقَابَلَتُهُ بِمَا يُوَافِقُهُ
اَلْمَعْرَفَةُ [el-maʹrefet] (mîm’in ve râ’nın fethiyle) Şol mevziʹdir ki atın yelesi onda biter.
اَلْمَعْرِفَةُ [el-maʹrifet] (mîm’in fethi ve râ’nın kesriyle) Bilmek.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı