اَلْمُعَقِّدُ [el-muʹaḵḵid] (مُحَدِّثٌ [muḩaddišamp;] vezninde) Sâhir ve câduya ıtlâk olunur, nefes ʹukde eylediği için; tekûlu: أَعُوذُ بِاللهِ مِنْ شَرِّ الْمُعَقِّدِ أَيِ السَّاحِرِ
اَلْمَعْقِدُ [el-maʹḵid] (مَنْزِلٌ [menzil] vezninde) Düğüm yerine denir ve minhu kavluhum: هُوَ مِنِّي مَعْقِدَ الْإِزَارِ أَيْ قَرِيبُ الْمَنْزِلَةِ
اَلْمُعَقَّدُ [el-muʹaḵḵad] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) Gâmiz ve müşkil kelâma ıtlâk olunur, taʹkîd-i lafzî ve taʹkîd-i maʹnevî bundan me΄hûzdur; yukâlu: كَلاَمٌ مُعَقَّدٌ أَيْ غَامِضٌ
اَلْمَعْقِدُ [el-maʹḵid] (mîm’in fethi ve ḵâf’ın kesriyle) Düğüm yeri.
اَلْمُعَقَّدُ [el-muʹaḵḵad] (kezâlik mîm’in zammı ve ḵâf’ın fethi ve teşdîdiyle) Şol kelâma derler ki maʹnâsı vâzıh olmaya.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı