اَلْمَيِّثُ [el-meyyišamp;] (كَيِّسٌ [keyyis] vezninde) Yumuşak nesneye denir; yukâlu: شَيْءٌ مَيِّثٌ أَيْ لَيِّنٌ
اَلْمَيْثُ [el-meyšamp;] (لَيْثٌ [leyšamp;] vezninde) مَوْثٌ [mevšamp;] maʹnâsınadır ki ânifen zikr olundu; yukâlu: مَاثَ الشَّيْءُ يَمِيثُ مَيْثًا بِمَعْنَى مَاثَ يَمُوثُ
اَلْمِيثُ [el-mîšamp;] (mîm’in kesriyle) مَيْثَاءُ [meyšamp;â΄]nın cemʹi, هَيْفَاءُ [heyfâ΄] ile هِيفٌ [hîf] gibi. Ve هَيْفَاءُ [heyfâ΄] ortalığı ince olan ʹavrete derler.
اَلْمَيْثُ [el-meyšamp;] (mîm’in fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Bir nesneyi suya ıslatmağa derler; مَوْثٌ [mevšamp;] de lügattır; yukâlu: مِثْتُ الشَّيْءَ فِي الْمَاءِ أَمِيثُهُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا دُفْتَهُ Ve دَوْفٌ [devf] suya ıslatmağa derler, nitekim mürûr etmiştir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı