Cend ~ جَنْدٌ

Kamus-ı Muhit - جند maddesi

جَنْدٌ [Cend] (نَجْمٌ [necm] vezninde) Nehr-i Seyhûn üzerinde bir beldedir.

اَلْجَنَدُ [el-cened] (fethateynle) Toprağı galîz yere denir. Ve bir nevʹ taşlara denir ki rehâvette çamura şebîh olur. Ve

جَنَدٌ [Cened] Yemen’de bir belde adıdır. Ve Cened b. Şehrân, Maʹâfir kabîlesinden bir batndır Ve ʹAlî b. Cened muhaddisîndendir.

Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre جَنَدٌ [cened] fethateynle arz-ı galîzaya mevzûʹ olmakla ondan ahzle gılzat iʹtibârına mebnî ʹaskere ve etbâʹ ve aʹvâna جُنْدٌ [cund] ıtlâk eylediler cîm’in zammıyla. İntehâ. Ve

جُنْدٌ [cund] Şehr ve medîneye ıtlâk olunur. Ve halktan ʹalâ-hidetin yaʹnî başka başka sınfa ıtlâk olunur; yukâlu: هَذَا جُنْدٌ قَدْ أَقْبَلَ وَهُؤَلاَءِ جُنْدٌ قَدْ أَقْبَلُوا Niteki أُمَّةٌ [ummet] lafzı dahi bu gûnedir ki mecmûʹa ve bir sınftan olan recül-i vâhide ıtlâk olunur ve fi’l-meseli: “إِنَّ لِلَّهِ جُنُودًا مِنْهَا الْعَسَلُ” Şârih der ki Eşter-i Neḣaʹî radıyallâhu ʹanhu ki şucʹân-ı ashâbdan ve Emîrü’l-mü΄minîn ʹAlî el-Murtaḋâ kerremallâhu vechehu tarafından olup Ṡıffîn vakʹasında Şâmîleri be-gâyet tazyîk ve şîrâze-i cemʹiyyetlerini temzîk derecesine gelmiş idi. Nâgehân ʹasel-i zehr-nâk tenâvül eylemekle vefât etmeğin Muʹâviye cenâbları hakkında bu meseli îrâd eyledi.

Vankulu Lugatı - جند maddesi

جَنَدٌ [Cened] (fethateynle) Bir şehrin adıdır Yemen’de.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı