اَلْبَلَجُ [el-belec] (fethateynle) Açık kaşlı olmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَلِجَ الرَّجُلُ بَلَجًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا صَارَ أَبْلَجَ Ve şâdân olmak maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: بَلِجَ الرَّجُلُ إِذَا فَرِحَ
اَلْبُلُجُ [el-buluc] (zammeteynle) Şol kimselere denir ki vücûdlarında قَسَمَاتٌ [ḵasemât] yerlerinde kıl eseri olmaya. Ve قَسَمَاتٌ [ḵasemât] قِسْمٌ [ḵism] lafzından cemʹdir. Mü΄ellif mâddesinde ihtilâf üzere tefsîr eylemiştir, lâkin yüz maʹnâsına olmayı takdîm eylemiştir; أَبْلَجُ [eblec] müfredidir.
اَلْبَلْجُ [el-belc] (ضَرْبٌ [ḋarb] vezninde) Açmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَلَجَ الْبَابَ بَلْجًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا فَتَحَهُ Ve
بَلْجٌ [Belc] Bir putun ismidir. Ve bir recül adıdır. Ve
بَلْجٌ [belc] Güleç yüzlü beşâşetli, küşâde-rûy adama ıtlâk olunur; tesmiye bi’l-masdardır; yukâlu: رَجُلٌ بَلْجٌ أَيْ طَلْقُ الْوَجْهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı