el-bev΄ ~ البَوْءُ

Kamus-ı Muhit - البوء maddesi

البَوْءُ [el-bev΄] (bâ’nın fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Bir nesneye rücûʹ edip varmak maʹnâsınadır. ʹalâ-kavlin eşyâ-ı sâ΄ireden bi’l-külliyye munkatıʹ olup o nesneye mütehassıs olmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَاءَ إِلَيْهِ يَبُوءُ بَوْئًا إِذَا رَجَعَ أَوِانْقَطَعَ Ve bâ-i taʹdiye ile sılalandıkta ircâʹ maʹnâsına olur; tekûlu: بُؤْتُ بِهِ إِلَيْهِ أَيْ أَرْجَعْتُهُ Ve ʹinde’l-Kisâ΄î bi-nefsihi müteʹaddî olur; tekûlu: بُؤْتُهُ أَيْ أَرْجَعْتُهُ

Vankulu Lugatı - البوء maddesi

اَلْبَوْءُ [el-bev΄] (bâ’nın fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Rücûʹ etmek; kâlallâhu taʹâlâ: ﴿وَبَاؤُو بِغَضَبٍ مِنَ اللهِ﴾ (آل عمران 112) أَيْ رَجَعُوا بِهِ أَيْ صَارَ عَلَيْهِمْ وَكَذَا بَاءَ بِإِثْمِهِ يَبُوءُ بَوْءًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ Ve ikrâr maʹnâsına gelir; yukâlu: بَاءَ بِحَقِّهِ أَيْ أَقَرَّ Ve بَوْءٌ [bev΄] dâimâ ʹaleyhte zikr olunur, lehte olunmaz. Ve zehâb maʹnâsına da gelir; yukâlu: فِي أَرْضِ كَذَا فَلَاةٌ تَبِيءُ إِلَى فَلَاةٍ أَيْ تَذْهَبُ Ve فَلَاةٌ [felât] fâ’nın fethiyle ıssız sahrâya derler. Ve Cevherî’nin تَبِيءُ إِلَى فَلَاةٍ kavlinden fehm olunan budur ki بَاءَ bâb-ı sânîden dahi gelmek câ΄iz ola: وَفِيهِ تَأَمُّلٌ لِأَنَّهُ وَاوِيٌّ وَفِي مَجِيءِ الْوَاوِيِّ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي تَأَمُّلٌ لَا يَخْفَى

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı