اَلْبُهْصُلَةُ [el-buhṡulet] (قُنْفُذَةٌ [ḵunfužet] vezninde) Bodur ʹavrete denir; bâ’nın fethiyle de câ΄izdir. Ve çağırgan ʹavrete denir; yukâlu: إِمْرَأَةٌ بُهْصُلَةٌ أَيْ صَخَّابَةٌ Ve beşeresi pek beyâz olan hatuna denir; bâ’nın fethiyle de lügattır; yukâlu: إِمْرَأَةٌ بُهْصُلَةٌ أَيِ الشَّدِيدَةُ الْبَيَاضِ
اَلْبَهْصَلَةُ [el-behṡalet] (دَحْرَجَةٌ [daḩrecet] vezninde) Bir kimse soyunup libâsına kumar oynamak maʹnâsınadır; yukâlu: بَهْصَلَ الرَّجُلُ إِذَا خَلَعَ ثِيَابَهُ فَقَامَرَ بِهَا Ve kemiğin etini kemirip çevresinde olanı zih gibi alıkomak maʹnâsınadır; yukâlu: بَهْصَلَ الرَّجُلُ إِذَا أَكَلَ اللَّحْمَ عَلَى الْعَظْمِ فَتَنَكَّفَهُ مِنْ أَكْنَافِهِ Ve nâsı mâllarından yaʹnî hergelesi içinden sürüp ihrâc eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: بَهْصَلَ الْقَوْمَ مِنْ مَالِهِمْ إِذَا أَخْرَجَهُمْ
اَلْبَهْصَلَةُ [el-behṡalet] (ʹalâ-vezni’l-mezbûr) Şol ʹavrettir ki kasîrü’l-kâmet ola.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı