اَلتَّرْعِيظُ [et-terʹîż] Süst ve fâtir kılmak maʹnâsınadır; tekûlu: مَا زَالَ يُرَعِّظُنِي أَيْ يُفَتِّرُنِي Ve ivdirmek maʹnâsına olmakla zıdd olur; tekûlu: لاَ تُرَعِّظْهُ أَيْ لاَ تُعَجِّلْهُ Ve parmaklarına bir ʹârıza isâbet eden kimse kuvveti var mıdır yok mudur bilmek için depretip oynatmak maʹnâsınadır yâhûd kazığı yerden çekip çıkartmak için beri öte oynatıp ırgalamak maʹnâsınadır; yukâlu: رَعَّظَ الْإِصْبَعَ إِذَا حَرَّكَهَا لِيَرَى أَبِهَا بَأْسٌ أَوْ يُقَالُ رَعَّظَ الْوَتِدَ إِذَا حَرَّكَهُ لِيَقْلَعَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı