اَلْجِرْيَانُ [el-ciryân] (cîm’in kesriyle) جِرْيَالٌ [ciryâl] vezninde ve mürâdifidir ki kırmızı boyaya denir.
اَلْجَرَيَانُ [el-cereyân] (fetehâtla) ve
اَلْجِرْيَةُ [el-ciryet] (cîm’in kesriyle) Akmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَرَى الْمَاءُ وَنَحْوُهُ يَجْرِي جَرْيًا وَجَرَيَانًا وَجِرْيَةً إِذَا سَالَ Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre “ج،ر،ي” mâddesi sürʹatle mürûr ve güzerân eylemeğe mevzûʹdur, maʹânî-i sâ΄ire ondan me΄hûzdur. Ve
جَرْيٌ [cery] ve
جِرَاءٌ [cirâ΄] (cîm’in kesriyle) At ve sâ΄ir dâbbe seğirtmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَرَى الْفَرَسُ وَنَحْوُهُ جَرْيًا وَجِرَاءً
اَلْجِرْيَانُ [el-ciryân] (cîm’in kesri ve râ’nın sükûnuyla) Kırmızı boya, جِرْيَالٌ [ciryâl] maʹnâsında lügattir.
اَلْجَرَيَانُ [el-cereyân] (fethateynle) Bi-maʹnâhu; yukâlu: جَرَى الْمَاءُ جَرْيًا وَجَرَيَانًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı