el-cezaḩ ~ اَلْجَزَحُ

Kamus-ı Muhit - الجزح maddesi

اَلْجَزَحُ [el-cezaḩ] (جَبَلٌ [cebel] vezninde) ve

اَلْجَزِحُ [el-ceziḩ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Re΄y ve rüşd ve kiyâset derecesine bâlig olan oğlana denir; yukâlu: غُلاَمٌ جَزَحٌ وَجَزِحٌ إِذَا نَظَرَ وَتَكَايَسَ

اَلْجَزْحُ [el-cezḩ] (cîm’in fethi ve zâ-yı muʹcemenin sükûnuyla) Bir kimse bir nesneye ilişmeyip doğru kendi işine gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَزَحَ الرَّجُلُ جَزْحًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا مَضَى لِحَاجَتِهِ Ve ʹatiyye-i kesîre vermek, ʹalâ-kavlin bir kimseye danışmayarak hod-be-hod vermek maʹnâsınadır; yukâlu: جَزَحَ الرَّجُلُ لِفُلاَنٍ إِذَا أَعْطَاهُ عَطَاءً جَزِيلاً أَوْ أَعْطَى وَلَمْ يُشَاوِرْ أَحَدًا Ve âhû ve ceyran kısmı yatağına girmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَزَحَتِ الظِّبَاءُ إِذَا دَخَلَتْ كِنَاسَهَا Ve yaprak silkmek için ağaca vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَزَحَ الشَّجَرَ إِذَا ضَرَبَهُ لِيَحُتَّ وَرَقَهُ Ve kendi mâlından bir âher adama bir mikdâr bölüp vermek maʹnâsınadır; yukâlu: جَزَحَ لَهُ مِنْ مَالِهِ جَزْحَةً أَيْ قَطَعَ لَهُ قِطْعَةً Ve

جَزْحٌ [cezḩ] Vergiye ıtlâk olunur, ʹatiyye maʹnâsına ki vasf bi’l-masdardır; yukâlu: أَعْطَاهُ جَزْحًا جَزِيلاً أَيْ عَطِيَّةً كَثِيرَةً

Vankulu Lugatı - الجزح maddesi

اَلْجَزْحُ [el-cezḩ] (cîm’in fethi ve zâ’nın sükûnuyla) İhsân olunan nesne, ʹatiyye maʹnâsına; tekûlu: جَزَحْتُ لَهُ مِنَ الْمَالِ جَزْحَةً إِذَا قَطَعْتَ لَهُ قِطْعَةً

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı