اَلْحِقْلَةُ [el-ḩiḵlet] (ḩâ’nın kesriyle ve harekât-ı selâsıyla câ΄izdir) Havuzda kalan sâfî su bakiyyesine denir. Ve kapta kalan süt bakiyyesine denir. Ve seçilen hurmâ döküntüsüne denir. Ve kâsenin dudağından aşağıca dolusuna denir. Ve Yemâme’de bir nâhiye ismidir.
اَلْحَقْلَةُ [el-ḩaḵlet] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) حَقْلٌ [ḩaḵl] maʹnâsınadır, yaʹnî müfredidir. Ve deveye mahsûs bir ʹillet adıdır ki karnı sancılanmaktan ʹibârettir. Ve toprak yemekten nâşî at kısmının karnına ʹârız olan vecaʹa denir. Ve bu maʹnâda masdar olur, ke-mâ se-yuzkeru.
اَلْحَقْلَةُ [el-ḩaḵlet] (ḩâ’nın fethi ve ḵâf’ın kezâlik sükûnuyla) Vâhidi, bir kıtʹa pâk yer maʹnâsına. Ve fi’l-meseli: “لَا تُنْبِتُ الْبَقْلَةَ إِلَّا الْحَقْلَةُ” Ve Aṡmaʹî eyitti: حَقْلَةٌ [ḩaḵlet] Bir vecaʹdır ki batnda olur. Ve Ebû ʹUbeyd eyitti: Bir vecaʹdır ki otu toprağı ile karışık yemeden hâsıl olur; yukâlu: حَقِلَتِ الْإِبِلُ حَقْلَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ مِثْلُ رَحِمَ رَحْمَةً
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı