el-ḩakl ~ اَلْحَكْلُ

Kamus-ı Muhit - الحكل maddesi

اَلْحَكْلُ [el-ḩakl] (شَكْلٌ [şekl] vezninde) Bir kelâm müşkil ve müştebih olmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَكَلَ عَلَيَّ الْخَبَرُ حَكْلًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا أَشْكَلَ Ve süngüyü bir ayak üzerinde durgurmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَكَلَ الرُّمْحَ إِذَا أَقَامَ عَلَى إِحْدَى رِجْلَيْهِ Ve değnekle vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَكَلَهُ بِالْعَصَا إِذَا ضَرَبَهُ بِهَا

اَلْحُكْلُ [el-ḩukl] (hâ’nın zammıyla) Âvâzı işitilmeyen hayvâna denir, karınca gibi; yukâlu: تَكَلَّمْ كَلَامَ الْحُكْلِ وَأَصِبْ وَهُوَ مَا لَا يُسْمَعُ صَوْتُهُ كَالذَّرِ Misâl-i mezbûrda تَكَلَّمْ emr sîgasıyladır; pire ve kehle dahi bu nevʹdendir. Ve

حُكْلٌ [Ḩuḵl] Süleymân peygamberin ʹalâ-nebiyyinâ ve ʹaleyhi’s-selâm ismidir. Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre سُلَيْمَانُ [Suleymân] kavl-i râcihte ism-i aʹcemî olmakla ism-i mâder-zâdları olur. Pes bir ism-i şerîfi dahi حُكْلٌ [Ḩukl] olur, lâkin buna taʹarruz eylememiştir. Ve sâ΄irlerin beyânına göre سُلَيْمَانُ [Suleymân] ism-i ʹArabîdir; حُكْلٌ [Ḩukl], دَاوُدُ [Dâvûd] gibi ʹalem-i ʹİbrânîdir. Ve

حُكْلٌ [ḩukl] At kısmının topukları sölpük ve butları basık olmakla yürürken birbirine sürtülür olmağa denir.

Vankulu Lugatı - الحكل maddesi

اَلْحُكْلُ [el-ḩukl] (ḩâ’nın zammı vekâf’ın sükûnuyla) Âvâzı işitilmeyen nesne, karınca gibi meselâ.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı