اَلْإِحْبِلُ [el-iḩbîl] (إِثْمِدٌ [išamp;mid] ve أَحْمَدُ [aḩmed] veznlerinde) ve
اَلْحُنْبُلُ [el-ḩunbul] (قُنْفُذٌ [ḵunfuž] vezninde) Böğrülceye denir, لُوبِيَاءُ [lûbiyâ΄] maʹnâsına.
اَلْحَنْبَلُ [el-ḩanbel] (جَعْفَرٌ [caʹfer] vezninde) Bodura denir. Ve kürke denir, فَرْوٌ [ferv] maʹnâsına, ʹalâ-kavlin köhnesine denir yâhûd eski çizmeye denir; yukâlu: جَاءَ حَنْبَلٌ وَلَهُ حَنْبَلٌ أَيْ قَصِيرٌ وَلَهُ فَرْوٌ أَوْ خَلَقُهُ أَوِ الْخُفُّ الْخَلَقُ Ve denize denir. Ve büyük karınlı adama denir, ʹalâ-kavlin şişman adama denir. Ve
حَنْبَلٌ [Ḩanbel] Diyâr-ı Temîm’de bir merg-zâra denir. Ve
حَنْبَلٌ [Ḩanbel] Esâmî-i nâstandır: Ebû ʹAbdullâh Aḩmed b. ʹAbdullâh b. Ḩanbel sâhibü’l-mezheb ve imâmü’s-sünnettir. Şârih der ki savâb olan Aḩmed b. Muḩammed olmaktır.
اَلْحَنْبَلُ [el-ḩanbel] (ḩâ’nın ve bâ’nın fethi ve nûn’un mâ-beynde sükûnuyla) Kasîrü’l-kâme olan recül. Ve kürk maʹnâsına da gelir,فَرْوٌ [ferv] gibi. Ve bir recülün dahi ismidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı