el-ḣuṯf ~ اَلْخُطْفُ

Kamus-ı Muhit - الخطف maddesi

اَلْخُطْفُ [el-ḣuṯf] (ḣâ’nın zammıyla) Zikr olunan خَطْفٌ [ḣaṯf] maʹnâsından ve إِخْطَافٌ [iḣṯâf] maʹnâsından ismdir, kapmağa ve kapılmağa denir; ve minhu yukâlu: “مَا مِنْ مَرَضٍ إِلاَّ وَلَهُ خُطْفٌ” أَيْ يُبْرَأُ مِنْهُ Yaʹnî “Sıhhat ve dermânın kapıp koparmadığı dert ve ʹillet yoktur ki mecmûʹu da bir takrîble ʹâfiyet bulur” demekten kinâyedir.

اَلْخَطْفُ [el-ḣaṯf] (ḣâ’nın fethi ve ṯâ’nın sükûnuyla) Kapmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَطِفَ الشَّيْءَ خَطْفًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَيُقَالُ خَطَفَ مِنَ الثَّانِي أَوْ هَذِهِ قَلِيلَةٌ أَوْ رَدِيئَةٌ إِذَا اسْتَلَبَهُ Yaʹnî bâb-ı sânîden vürûdu ʹinde’l-baʹz kalîl yâhûd lügat-ı merdûdedir. Ve

خَطْفٌ [ḣaṯf] Şimşeğin yalabıması gözü çalıp kamaştırmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: خَطِفَ الْبَرْقُ الْبَصَرَ إِذَا ذَهَبَ بِهِ Ve uğurlayın söz dinlemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: خَطِفَ الشَّيْطَانُ السَّمْعَ إِذَا اسْتَرَقَّهُ

Vankulu Lugatı - الخطف maddesi

اَلْخَطْفُ [el-ḣaṯf] (ḣâ’nın fethi ve ṯâ’nın sükûnuyla) Kapmak, istîlâb maʹnâsına; yukâlu: خَطِفَهُ يَخْطَفُهُ خَطْفًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَهِيَ اللُّغَةُ الْجَيِّدَةُ وَفِيهِ لُغَةٌ أُخْرَى حَكَاهَا الْأَخْفَشُ وَهِيَ خَطَفَ يَخْطِفُ خَطْفًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَهِيَ قَلِيلَةٌ رَدِيَّةٌ لَا تَكَادُ تُعْرَفُ وَقَدْ قَرَأَ بِهَا يُونُسُ فِي قَوْلِهِ تَعَالَى ﴿يَخْطَفُ أَبْصَارَهُمْ﴾ (البقرة، 20)

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı