اَلدَّعْصُ [ed-daʹṡ] (dâl’ın fethiyle) Katl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: دَعَصَهُ دَعْصًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا قَتَلَهُ Ve mezbûh gibi ayakla tepinmek maʹnâsınadır; yukâlu: دَعَصَ بِرِجْلِهِ إِذَا ارْتَكَضَ
اَلدِّعْصُ [ed-diʹṡ] (dâl’ın kesriyle) ve
اَلدِّعْصَةُ [ed-diʹṡat] (hâ’yla) Değirmice kumluk kıtʹasına, ʹalâ-kavlin höyük gibi birikmiş kum yığınına yâhûd küçük olan yığınına denir. Cemʹi دِعَصٌ [diʹaṡ] gelir, عِنَبٌ [ʹineb] vezninde ve أَدْعَاصٌ [edʹâṡ] gelir ve دِعَصَةٌ [diʹaṡat] gelir, عِنَبَةٌ [ʹinebet] vezninde.
اَلدِّعْصُ [ed-diʹṡ] (dâl’ın kesri ve ʹayn’ın sükûnuyla) Şol kum yığınına derler ki değirmi ola.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı