البُرْءُ [el-bur΄] (bâ’nın zammı ve râ’nın sükûnuyla) بَرْءٌ [ber΄] maʹnâsınadır; yukâlu: بَرَأَ الْمَرِيضُ بُرْءًا بِالضَّمِّ وَبُرُوءًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ وَالأَوَّلِ وَبَرُؤَ وَبَرِئَ بَرْءًا بِالْفَتْحِ وَبُرْءًا بِالضَّمِّ وَبُرُوءًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ وَالرَّابِعِ إِذَا نَقِهَ
البَرْءُ [el-ber΄] (bâ’nın fethi ve râ’nın sükûnuyla) ve
البُرُوءُ [el-burû΄] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Yaratmak, halk maʹnâsınadır; yukâlu: بَرَأَ اللهُ الْخَلْقَ بَرْءًا وَبُرُوءًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ أَيْ خَلَقَهُمْ Ve
بَرْءٌ [ber΄] ve
بُرُوءٌ [burû΄] Hasta sıhhat ve ifâkat bulmak maʹnâsınadır ki sağalmak taʹbîr olunur.
اَلْبُرْءُ [el-bur΄] (bâ’nın zammı ve râ’nın sükûnuyla) Hasta iyi olmak; yukâlu: بَرِئْتُ مِنَ الْمَرَضِ بُرْءًا
اَلْبَرْءُ [el-ber΄] (bi-fethi’l-bâ΄i ve sukûni’r-râ΄) Kezâlik iyi olmak, ehl-i Ḩicâz lügati üzere; yekûlûne: بَرَأَ مِنَ الْمَرَضِ بَرْءًا مِثْلُ قَطَعَ قَطْعًا Ve yaratmak maʹnâsına da gelir; yukâlu: بَرَأَ اللهُ الْخَلْقَ بَرْءًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı