اَلرُّبَّةُ [er-rubbet] (قُبَّةٌ [ḵubbet] vezninde) Dirlik ve maʹâş husûsunun vüsʹatine ve firâvânlığına denir; yukâlu: فِي عَيْشِهِ رُبَّةٌ أَيْ كَثْرَةٌ وَطَثْرَةٌ Ve
رُبَّةٌ [rubbet] Şühûrdan mâh-ı zülkaʹdenin ism-i kadîmidir.
اَلرِّبْوَةُ [er-ribvet] (râ’nın kesriyle) ve
اَلرُّبَةُ [er-rubet] (ثُبَةٌ [šamp;ubet] vezninde) On bin akçeye ıtlâk olunur; yukâlu: عِنْدَهُ رِبْوَةٌ وَرُبَةٌ أَيْ عَشَرَةُ آلَافِ دِرْهَمٍ
اَلرَّبَّةُ [er-Rebbet] (حَبَّةٌ [ḩabbet] vezninde) Mežḩic kabîlesine mahsûs bir beyt adıdır ki Kaʹbe’ye taklîden binâ edip onda asnâmlarına ʹibâdet ederler idi. Şeref-yâb-ı İslâm olduklarında hedm eylediler. Ve
رَبَّةٌ [Rabbet] Ṯâ΄if’te Šaḵîf kabîlesine mahsûs Lât nâm sanemin ismidir ki taştan tırâşîde idi, niteki işbu hadîste vârid olmuştur: “لَمَّا أَسْلَمَ عُرْوَةُ بْنُ مَسْعُودٍ وَعَادَ إِلَى قَوْمِهِ دَخَلَ مَنْزِلَهُ فَأَنْكَرَ قَوْمُهُ دُخُولَهُ قَبْلَ أَنْ يَأْتِيَ الرَّبَّةَ” يَعْنِي اللاَّتَ Ve
رَبَّةٌ [rebbet] Sarây-ı ʹazîme ve hâne-i kebîre denir.
اَلرِّبَّةُ [er-ribbet] (râ’nın kesriyle) Bir nevʹ nebât adıdır. Ve bir şecer ismidir; ʹalâ-kavlin harnûb ağacına denir. Ve
رِبَّةٌ [ribbet] Cemâʹat-i kesîreye denir; cemʹi أَرِبَّةٌ [eribbet] gelir, أَجِلَّةٌ [ecillet] gibi; ʹalâ-kavlin رِبَّةٌ [ribbet] on bin nefere ıtlâk olunur. Bu maʹnâda râ’nın zammıyla da câ΄izdir.
اَلرِّبَّةُ [er-ribbet] (kesr-i râ ile) Bir nevʹ ottur; cemʹi اَلرِّبَبُ [er-ribeb] gelir râ’nın kesriyle ve bâ’nın fethiyle.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı