اَلسَّغَلُ [es-seġal] (fethateynle) Bir kimse vasf-ı mezkûr üzere olmak maʹnâsınadır; yukâlu: سَغِلَ الرَّجُلُ سَغَلًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا كَانَ سَغِلًا
اَلسَّغْلُ [es-saġl] (sîn’in fethi ve ġayn’ın sükûnuyla) ve
اَلسَّغِلُ [es-seġil] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Elleri ve ayakları ince ve cüssesi küçük olan adama denir, ʹalâ-kavlin aʹzâsı muztarib taslak olanına yâhûd bed-hulk ve bed-gıdâ olana yâhûd nahîf ve mehzûl olanına denir; yukâlu: رَجُلٌ سَغْلٌ وَسَغِلٌ أَيِ الصَّغِيرُ الْجُثَّةِ الدَّقِيقُ الْقَوَائِمِ أَوِ الْمُضْطَرِبُ الْأَعْضَاءِ أَوِ السَّيِّءُ الْخُلُقِ وَالْغِذَاءِ أَوِ الْمُتَخَدِّدُ الْمَهْزُولُ
اَلسَّغَلُ [es-seġal] (fethateynle) Zikr olunan sıfat üzere olmak; yukâlu: صَبِيٌّ سَغَلٌ إِذَا كَانَ بَيِّنَ السَّغَلِ
اَلسَّغِلُ [es-seġil] (sîn’in fethi ve ġayn-ı muʹcemenin kesriyle) Aʹzâsı muztarib olup hulku ve gıdâsı bed olan kimse.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı