es-sefâlet ~ اَلسَّفَالَةُ

Kamus-ı Muhit - السفالة maddesi

اَلسَّفَالَةُ [es-sefâlet] (sîn’in fethiyle) Alçak ve hasîs ve nâçîz olmak maʹnâsınadır; yukâlu: سَفُلَ الرَّجُلُ وَالشَّيْءُ سَفَالَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ إِذَا نَذُلَ

اَلسُّفْلُ [es-sufl] ve

اَلسُّفُولُ [es-sufûl] ve

اَلسُّفَالَةُ [es-sufâlet] (sîn’lerin zammıyla) ve

اَلسِّفْلُ [es-sifl] ve

اَلسِّفْلَةُ [es-siflet] (sîn’lerin kesriyle) ve

اَلسَّفَالُ [es-sefâl] (sîn’in fethiyle) Aşağılık ve alçaklık maʹnâsınadır ki عُلْوٌ [ʹulv] ʹayn’ın zammıyla ve عُلُوٌّ [ʹuluvv] teşdîd-i vâv ile ve عُلَاوَةٌ [ʹulâvet] ʹayn’ın zammıyla ve عِلْوٌ [ʹilv] ve عِلْوَةٌ [ʹilvet] ʹayn’ların kesriyle ve عَلَاءٌ [ʹalâ΄] ʹayn’ın fethiyle mukâbilleridir. Şârihin beyânına göre bunların kimisi ism olarak istiʹmâl olunur ki bir nesnenin aşağısı demektir.

Vankulu Lugatı - السفالة maddesi

اَلسَّفَالَةُ [es-sefâlet] (sîn’in fethiyle) Denâ΄et ve hasâset; yukâlu: سَفُلَ سَفَالَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ

اَلسِّفْلُ [es-sifl] (sîn’in kesri ve fâ’nın sükûnuyla) ve

اَلسُّفُولُ [es-sufûl] (zammeteynle) ve

اَلسَّفَالُ [es-sefâl] (sîn’in fethiyle) ve

اَلسُّفَالَةُ [es-sufâlet] (sîn’in zammı ile) Cümle bir maʹnâyadır ki bir nesnenin aşağısı demektir, nitekim اَلْعِلْوُ [el-ʹilv] ve اَلْعُلُوُّ [el-ʹuluvv] zammeteynle ve اَلْعَلَاءُ [el-ʹalâ΄]ʹayn’ın fethiyle ve اَلْعُلَاوَةُ [el-ʹulâvet] zammıyla bir nesnenin yukarısıdır. Ve

سُفَالَةٌ [sufâlet] Mehebb-i rîhin mukâbiline dahi derler; yukâlu: قَعَدْتُ بِسُفَالَةِ الرِّيحِ وَعُلَاوَتِهَا Ve عُلَاوَةٌ [ʹulâvet] Yel estiği yer. Ve سُفَالَةٌ [sufâlet] onun mukâbilidir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı