eṡ-ṡuvâr ~ اَلصُّوَارُ

Kamus-ı Muhit - الصوار maddesi

اَلصِّوَارُ [eṡ-ṡivâr] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) ve

اَلصُّوَارُ [eṡ-ṡuvâr] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Sığır sürüsüne denir, قَطِيعُ الْبَقَرِ [ḵaṯîʹu’l-baḵar] maʹnâsına. Ve râyiha-i tayyibeye denir. Ve bir mikdârca misk taʹbîr olunan ʹıtra denir. Cemʹi أَصْوِرَةٌ [aṡviret] gelir, أَلْبِسَةٌ [elbiset] vezninde.

اَلصِّيَارُ [eṡ-ṡiyâr] (bu dahi كِتَابٌ [kitâb] vezninde) ve

اَلصُّوَّارُ [eṡ-ṡuvvâr] (رُمَّانٌ [rummân] vezninde) Bunlar da sığır sürüsüne denir. Ve Ṡuvvâr b. ʹAbduşems bir recüldür.

اَلصَّوَّارُ [eṡ-ṡavvâr] (كَتَّانٌ [kettân] vezninde) Ses maʹnâsından mübâlagadır, pek çok öten kuşa vasf olur; yukâlu: عُصْفُورٌ صَوَّارٌ أَيْ صَوَّاتٌ Lâkin şârih bunu çağırana varan ekti kuş ile beyân eylemiştir, hattâ Esâs’ta dahi عُصْفُورٌ صَوَّارٌ أَيْ تُجِيبُ إِذَا دُعِيَ ʹibâretiyle mersûmdur.

Vankulu Lugatı - الصوار maddesi

اَلصِّوَارُ [eṡ-ṡivâr] (ṡâd’ın kesriyle) Öküz sürüsü, قَطِيعُ بَقَرٍ maʹnâsına.

اَلصَّوَّارُ [eṡ-savvâr] (ṡâd’ın fethi ve vâv’ın teşdîdiyle) Daʹvet edene varan serçeye derler; yukâlu: عُصْفُورٌ صَوَّارٌ لِلَّذِي يُجِيبُ إِذَا دُعِيَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı