el-belḩ ~ اَلْبَلْحُ

Kamus-ı Muhit - البلح maddesi

اَلْبَلْحُ [el-belḩ] (bâ’nın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Yaş toprak kurumak maʹnâsınadır; yukâlu: بَلَحَ الثَّرَى بَلْحًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا يَبِسَ

اَلْبُلَحُ [el-bulaḩ] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde) Pek koca kerkes kuşuna denir, ʹalâ-kavlin ondan büyük bir kuştur ki yelekleri hılkî muhterik olmakla yeleğinin birisi bir kuş yelekleri içre düşse ihrâk eder. Cemʹi بِلْحَانٌ [bilḩân] gelir, صِرْدَانٌ [ṡirdân] vezninde. Esâs’ta وَاسْمُهُ بِالْفَارِسِيَّةِ هُمَايْ أَيْ مَيْمَونٌ وَيُقَالُ مَرَّ الْبُلَحُ فَمَسَحَنِي تِمْثَالُهُ أَيْ وَقَعَ عَلَى ظِلِّهِ ʹunvânıyla mersûm olmakla ona göre hümâ kuşu olur.

اَلْبَلَحُ [el-belaḩ] (fethateynle) Hurmânın بُسْرٌ [busr] ile خَلاَلٌ [ḣalâl] hâletleri beyninde olan alaca hurmâ koruğuna denir ki yeşil ve henüz sararıp tatlılanmış olur, letâfet-i râyihası için tîblere idhâl ederler. Hurmâda altı mertebe vardır, ibtidâ طَلْعٌ [ṯalʹ] baʹdehu خَلاَلٌ [ḣalâl] ve بَلَحٌ [belaḩ] ve بُسْرٌ [busr] ve رُطَبٌ [ruṯab] ve تَمْرٌ [temr]dir. Zühhâddan Aḩmed b. Ṯâhir b. Bekrân b. el-Belaḩî ki tahdîs eylemiştir, ona mensûbdur.

Vankulu Lugatı - البلح maddesi

اَلْبَلَحُ [el-belaḩ] (bâ’nın ve lâm’ın fethiyle) Hurmânın بُسْرٌ [busr] olmazdan evvel bir hâletidir, zîrâ hurmânın evveli طَلْعٌ [ṯalʹ]dır, ondan sonra خَلَالٌ [ḣalâl]dır ḣâ-i muʹcemenin fethi ve lâm’ın tahfîfiyle ondan sonra بَلَحٌ [belaḩ]tır, ondan sonra بُسْرٌ [busr]dür, ondan sonra رُطَبٌ [ruṯab]dır, ondan [sonra] تَمْرٌ [temr]dir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı