اَلْبَلِسُ [el-belis] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Şol nevmîd yâhûd mahzûn ve mütehayyir adama denir ki put gibi hâmûş ve epsem durur ola; yukâlu: رَجُلٌ بَلِسٌ أَيْ سَاكِتٌ عَلَى مَا فِي نَفْسِهِ
اَلْبُلُسٌ [el-Bulus] (zammeteynle) Kabîle-i Muḩârib bilâdında bir kızıl dağın ismidir. Ve
بُلُسٌ [bulus] Mercimeğe denir, niteki بُلْسُنٌ [bulsun] dahi denir âhirinde nûn’la.
اَلْبَلَسُ [el-beles] (fethateynle) Şol kimseye denir ki onda aslâ hayr ve menfaʹat olmaya yaʹnî hiçbir işe yaramayıp cemâd kabîlinden ola, ʹalâ-kavlin şerr ve mazarrat ve iblâs ehli ola. Ve
بَلَسٌ [beles] İncire şebîh bir meyve adıdır. Ve incirin dahi ismidir; müfredâtta beyâz incir ile meşrûhtur.
اَلْبُلُسُ [el-bulus] (zammeteynle) Cemʹi; ve min duʹâ΄ihim: أَرَانِيكَ اللهُ عَلَى الْبُلُسِ Ve بُلُسٌ [bulus]tan murâd şol büyük garârlardır ki palâstan dikip içine saman doldurup teşhîr olunacak kimseyi onun üzerine çıkarıp nidâ edip teşhîr ederler.
اَلْبَلَسُ [el-beles] (fethateynle) Bir meyvedir ki incîre benzer, Yemen vilâyetinde çok olur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı